29 Mayıs 2025 Perşembe

Global HR Summit 2025 Gerçekleşti-Yılmaz Parlar

 

Yapay Zekâ ve İnsan Odaklı Geleceğe Yolculuk

Zirve, KREA M.I.C.E. Kurucusu ve CEO’su Seda Mızraklı Ferik’in açılış konuşmasıyla başladı. Ferik, insan odaklı teknoloji vizyonunun altını çizerken, liderlerin bu dönüşümdeki rehber rolünü vurguladı.

Global HR Summit 2025,

İnsan Odaklı Teknolojinin Zirvesinde Vizyoner Bir Liderlik

İnsan kaynakları sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan Global HR Summit 2025, bu yıl da iş dünyasının geleceğine ışık tutacak içeriklerle start aldı. Zirve, Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul’da, KREA M.I.C.E. Kurucusu ve CEO’su Seda Mızraklı Ferik’in vizyoner açılış konuşmasıyla kapılarını açtı.

Zirve Başkanı olarak sahneye çıkan Ferik, insan odaklı teknoloji vizyonunun altını çizerken, liderlerin bu dönüşüm sürecindeki rehber rollerini güçlü bir şekilde vurguladı. Ferik, konuşmasında şu ifadeleri kullandı;

“Değişim, insanlığın en değişmez gerçeği. Sürekli değişen ekonomik ve sosyal koşullar, yeni çalışma modellerini öne çıkarırken; HR sektörü için de teknolojik gelişmeleri doğru kaynaklardan ve yakından takip etmek daha fazla önem kazanıyor. Bilgi başarının anahtarını simgeliyor. İş dünyasının değişimini ve dönüşümünü 'yapay zeka çağında' anlamlı bir şekilde yöneten ve 'insan odaklı' bir yaklaşımla benimseyen şirketler, sürdürülebilir başarıyı yakalayabiliyor.”

Beşinci yılında olan Global HR Summit, bu yıl da "Yapay Zeka, Teknoloji ve İnsan" temasıyla; insan kaynakları profesyonellerinin ilham alacağı, vizyonlarını yenileyeceği ve sektöre kalıcı katkılar sağlayacağı eşsiz bir platform sundu.

Alanında uzman konuşmacılar, interaktif oturumlar ve geleceğin iş dünyasına yön verecek konular zirve katılımcılarıyla buluştu.

Seda Mızraklı Ferik: HR Dünyasının İlham Veren Yol Göstericisi

Zirveye sadece organizatör kimliğiyle değil, aynı zamanda HR dünyasının vizyoner liderlerinden biri olarak damga vuran Seda Mızraklı Ferik, güçlü hitabeti ve stratejik yaklaşımıyla katılımcılara yön verdi. Ferik’in liderliğinde Global HR Summit, yalnızca bir etkinlik değil; dönüşümün, ilhamın ve insan odaklı dijital geleceğin adı haline geldi. Global HR Summit 2025, sadece bugünün değil, geleceğin liderlerini bugünden inşa ediyor.

Global HR Summit 2025, insan kaynakları alanındaki liderleri, danışmanları ve teknoloji öncülerini bir araya getirerek iş dünyasında dönüşümün nabzını tuttu. Zirve, hem içerik zenginliği hem de konuşmacı çeşitliliğiyle bu yıl da fark yarattı.

İnsan kaynakları ve iş dünyasının geleceğini şekillendiren en prestijli organizasyonlardan biri olan Global HR Summit 2025, İstanbul’da iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Zirvenin bu yılki ana teması, “Yapay Zekâ Çağında İnsan, Liderlik ve Kurumsal Dönüşüm” olarak belirlendi.

Yapay Zekânın İş Hayatına Etkisi Masaya Yatırıldı

Günün ilk keynote konuşmalarında, Tribewanted Kurucusu Ben Keene, yapay zekânın pozitif etkilerini nasıl kullanabileceğimizi aktardı. Ardından HR Hacking Endüstri Analisti Matt Burns, şirketlerin AI teknolojisini stratejik olarak nasıl entegre ettiğini katılımcılarla paylaştı.

The Brick Coach Kurucusu Amale Ghalbouni ise “Yapay Zekâ Çağında Korkusuz Liderlik” başlıklı konuşmasında, belirsizlik içinde cesur kültürlerin nasıl inşa edileceğini anlattı.

Modern HR’ın Babası’ndan İlham Verici Sunum

Zirvenin en çok ilgi gören isimlerinden biri, “Modern İnsan Kaynakları’nın Babası” olarak bilinen Prof. Dr. Dave Ulrich oldu. “HR Teknolojisi, Yapay Zekâ ve İnsan Yeteneğinin Evrimi” başlıklı sunumunda, insan kaynaklarının dönüşümüne dair önemli stratejiler paylaştı.

Seda Mızraklı Ferik ve Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan ise özel bir söyleşide dönüşümün merkezinde yapay zekâ, insan ve liderliği ele aldı.

İnovasyon, Öğrenme ve Kurumsal Kültür Konuşuldu

Chris Heemskerk inovasyon kültürünün küresel ölçekte nasıl geliştirilebileceğini anlattı. PeopleKult Ortağı Ivan Palomino ise davranış bilimiyle dönüşüm süreçlerini başarıya ulaştırma yollarını paylaştı.

Prof. Dr. Acar Baltaş, “Yapay Zekâya Karşı Bilgelik Zekası” sunumunda, insanın makineye karşı farkını ve insanlığın gelecekteki rehberliğini sorgulayan çarpıcı bir konuşma gerçekleştirdi.

Oturumlarında Stratejik Yaklaşımlar Öne Çıktı

Angelique Slob, geleceğin iş trendlerini insan odaklı stratejilere dönüştürmenin yollarını; Guillermo de Haro Rodríguez ise AI’ın kurumsal öğrenmede nasıl kullanıldığını aktardı.

Matthew Phelan ve Berna Şamiloğlu, çalışan mutluluğu ile kurumsal kültür arasındaki bağ üzerine ilgi çekici bir söyleşi gerçekleştirdi.

Psikolojik Dayanıklılık ve Hukuki Dönüşüm Gündemdeydi

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, yapay zekâ çağında kurumsal ve ruhsal sağlığın önemine dikkat çekti. Hukuk, teknoloji ve liderlik kesişiminde gerçekleşen panelde ise Ayşe Naz DumanFazilet KarabacaklarKerim Müderrisoğlu ve Levent Kömür yeni çağın etik ve hukuki dinamiklerini değerlendirdi.

Global HR Summit 2025’te “Eşitlik ve Kapsayıcılık” Ekseninde Yeni Nesil Liderlik Masaya Yatırıldı

Global HR Summit 2025 kapsamında düzenlenen “Eşitlik ve Kapsayıcılık Ekseninde Yeni Nesil Liderlik” başlıklı panelde, Shell & Turcas CEO’su Emre Turanlı ile Yeniden Biz Eş Başkanı Selen Kocabaş, iş dünyasında değişen liderlik anlayışını katılımcılarla paylaştı. Panelde; teknolojinin yükselişi, kadın istihdamı, empati odaklı liderlik ve çeşitliliğin iş sonuçlarına etkisi gibi konular masaya yatırıldı.

Ezber Bozan Liderlik ve Öğrenme Kültürü

Shell & Turcas Petrol CEO’su Emre Turanlı, liderlerin artık geleneksel kalıpların dışına çıkması gerektiğini vurgulayarak, “Konfor alanımızdan çıkmak zorundayız. Teknoloji, beceri geliştirme için eşsiz fırsatlar sunuyor. YouTube’dan bile mikro öğrenmelerle kendimizi dönüştürebiliriz” dedi.

Turanlı, liderlerin yalnızca kendi sektörleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini de belirterek, “Farklı sektörlerden beslenmeliyiz. Ben akaryakıt perakendecisiyim ama sağlık veya eğitimdeki yenilikleri işime nasıl uyarlayacağımı sorguluyorum” ifadelerini kullandı.

Kadın İstihdamı, Sosyal Sorumluluk Değil, Ekonomik Zorunluluk

Selen Kocabaş, kadınların iş gücüne katılımının ekonomik büyüme açısından vazgeçilmez olduğuna değindi:

Türkiye'de kadın istihdam oranı %30’larda. Oysa nüfusun yarısı kadın. Bu açığı kapatmak sosyal sorumluluk değil, ekonomik zorunluluktur.”

Shell’in otoyol istasyonlarındaki kadın istihdamı projelerinden örnek veren Kocabaş, “Kadın çalışan sayısını 5 yılda 5 bine çıkardık. Bu istasyonlarda müşteri memnuniyeti ve performans %8 daha yüksek. Kadın-erkek dengesi, iletişimi güçlendiriyor” dedi.

Ayrıca Manisa’da bir köy muhtarının, kadınları istasyonda çalışmaya ikna etmek için köy meydanında düzenlediği toplantıyı örnek göstererek, “Önyargıları kırmak için yerel iş birlikleri şart” ifadesini kullandı.

Teknoloji ve İnsan Arasındaki Denge

Her iki konuşmacı da teknolojinin insanın yerini almak için değil, onun yeteneklerini desteklemek için var olduğunun altını çizdi. Emre Turanlı, “Yapay zekâ verimliliği artırıyor ancak empati, uyum sağlama ve dayanıklılık gibi insani beceriler hâlâ liderliğin temel taşları” dedi.

Selen Kocabaş ise “Merak, öğrenme tutkusu ve tutku, yeni nesil liderlerin vazgeçilmezi. Karşı tarafı anlamak için ‘yaklaşılabilir’ olmalısınız” sözleriyle liderliğin duygusal zekâ boyutuna dikkat çekti.

Panelin Final Mesajı, Kolektif Başarı

Kocabaş’ın paneli kapatırken yaptığı vurgu, zirvenin ruhunu yansıtır nitelikteydi:

Birbirimize benzeyen değil, birbirimizi tamamlayan insanlarla çalıştığımızda değer üretebiliriz. Kapsayıcılık, teknolojiyi de içine alan bütünsel bir liderlik anlayışıyla ele alınmalı.”

Yapay Zekâ Çağına Hazır Bir İş Gücü Oluşturmak

EMEA Kurumsal Satış Başkan Yardımcısı Oliver Latham, Pearson, İş dünyasında bilinmeyen sulara yelken açıyoruz. 

Demografik değişimler ve yapay zekâ (AI), işletmeleri ve iş gücünü benzeri görülmemiş bir hızla dönüştürüyor. Ancak mevcut iş gücü, AI ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmek için gereken öğrenme hızına hazırlıksız.

Eğitim Sistemleri ve İş Dünyası Bugünün İhtiyaçlarına Cevap Veremiyor

2025’e yaklaşırken, bu sorun iki büyük nedenle daha da acil hale geliyor: demografi ve yapay zekâ.

Demografik Değişim, Dünya genelinde (birkaç istisna dışında) nüfus hızla yaşlanıyor. Doğum oranları son 20 yılda keskin bir düşüş gösterdi ve bu eğilim değişmiyor.

Uzayan Yaşam Süresi, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2050’de dünya nüfusunun %22’si 60 yaş üzerinde olacak (2015’te bu oran %12 idi).

Deneyimli çalışanlar emekli oldukça, yetenek tabanlı şirkeler zor durumda kalıyor. Sağlık, eğitim, sosyal hizmetler, üretim ve vasıflı mesleklerde gençlerin sayısı azalıyor. Bu da bu alanlardaki çalışanlar üzerindeki baskıyı artırıyor.

Teknolojinin Etkisi, AI İşleri Radikal Şekilde Değiştiriyor

AI’ın hızlı yükselişi, rutin işleri otomatikleştirerek birçok mesleği dönüştürüyor. Sadece veri girişi veya perakende satış noktaları değil; müşteri hizmetleri, satış destek ve sosyal bakım gibi "rutin olmayan" bilgi işleri bile otomasyon tehdidi altında.

2030’a kadar, işlerin %65’i için gerekli beceriler değişecek.

85 milyondan fazla iş pozisyonu boş kalabilir.

AI destekli karar verme sistemleri, yeni becerilere olan talebi artıracak: Prompt mühendisleri, veri küratörleri, sorumlu AI uzmanları gibi.

Kritik insani beceriler (eleştirel düşünme, yargı, empati, uyum sağlama, problem çözme) daha da önem kazanacak. Ancak bu beceriler geliştirilmezse, ekonomik kayıplar trilyonlarca dolara ulaşabilir.

Bireyler ve Ekonomiler İçin Riskler

Bireyler, Sürekli değişen iş gereksinimleri, daha düşük kazanç ve iş güvencesizliği anlamına gelebilir.

Şirketler, Nitelikli çalışan bulamama sorunu büyüyor.

Hükümetler, Ekonomik gücün birkaç "süperstar firma"da toplanması, eşitsizlikleri derinleştiriyor.

Pearson’ın "Lost in Transition"raporuna göre:

ABD’de yıllık geçiş kaybı: 1,1 trilyon $

İngiltere’de 96 milyar $ (GSYİH’nın %4’ü)

Türkiye’de yaklaşık 50 milyar $

Bu kayıpların arkasında, gelir kaybı, iş güvencesizliği ve geride kalma korkusu yaşayan insanlar var.

Çözüm: Beceri Yollarını Yeniden Tasarlamak

Eğitim Kurumları, Müfredatı, gençlerin iş gücüne hızla adapte olabilmesi için çoklu eğitim ve mesleki yollara uygun hale getirmeli.

Bireyler, Kendi beceri yolculuklarını planlamalı ve geleceğe hazır yetenekler geliştirmeli.

İşverenler, Çalışanlarını yeniden yetkinleştirme (upskilling & reskilling) programlarına dahil etmeli.

Artık kariyerler doğrusal değil, dinamik. İnsanların iş, rol ve sektör değiştirme sıklığı tarihte hiç olmadığı kadar yüksek.

AI ile Verimlilik Artışı: Türkiye’de Haftada 23 Milyon Saat Tasarruf Mümkün

Pearson’ın analizine göre, üretken AI (generative AI) sayesinde:

İngiltere’de haftada 19 milyon saat (araştırma, kayıt tutma, veri toplama gibi işlerde) tasarruf edilebilir.

Türkiye’de bu rakam nüfusa oranla haftada 23 milyon saati aşabilir.

Kazanılan zaman, insan becerilerine odaklanmaya ayrılabilir,

Yaratıcı düşünme, İş birliği, Karar verme, Empati ve liderlik

Avrupa’da 3 Büyük Sektörde AI’ın Etkisi:

Eğitim, Haftada 830.000 saat tasarruf (ders planı hazırlama yerine öğrenci odaklı çalışmaya zaman ayırma).

Tıp, 507.000 saat (tıbbi kayıt ve randevu otomasyonu, hemşirelerin hasta bakımına daha çok zaman ayırması).

Bilişim, 850.000 saat (kodlama desteği ve uzman bilgi yönetiminde verimlilik).

Geleceğin İş Gücü İçin Harekete Geçme Zamanı

AI devrimi, insan becerileriyle dengelendiğinde verimlilik, yenilikçilik ve büyümeyi artırabilir. Ancak öğrenmeyi öğrenmek artık en kritik yetenek.

Hükümetler, şirketler ve bireyler iş birliği yapmalı. Aksi takdirde, beceri uçurumu derinleşecek ve ekonomik kayıplar kaçınılmaz olacak.

Zirvenin kapanış söyleşisinde ise Adil Yıldırım, iş dünyasında duygu durumu yönetimi ve içsel denge üzerine katılımcılara ilham veren bir sohbet sundu.

yilmazparlar@yahoo.com

24 Mayıs 2025 Cumartesi

Altın İnsan Ödülü Azade İslamova’ya-Yılmaz Parlar

  

Altın İnsan Ödülü, Kadın Haklarının Mücadeleci Ruhuna Gitti

Tomris Hatun’un Mirasçısı Altın İnsan

Azade İslamova’ya Türk Dünyası adına  Büyük Onur

Mihrabat Korusu’nda düzenlenen ve iş, sanat, akademi ile sağlık dünyasının seçkin isimlerini bir araya getiren görkemli törende bu yılın en anlamlı ödüllerinden biri Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade (Ozoda) İslamova’ya takdim edildi.

Altın Kalem, Altın Deklanşör, Altın Fırça, Akademik Altın Kalem ve Dünya Sağlık Ödülleri’ni tek bir vizyonda buluşturan Sayime Serra Erdoğan’ın öncülüğünde oluşturulan Altın İnsan Ödülleri, bu yıl Türk Dünyası adına “Tomris Hatun” olarak anılan Azade İslamova’yı onurlandırdı.

Derinlikli Bir Ziyaret, Etkileyici Duygular

Törene katılamamış olsam da, bu anlamlı başarının yankılarını ilk ağızdan dinlemek ve Türk kadınının sesi olan bir öncüye teşekkür etmek adına, Özbek Kadın Hakları Derneği’nin ofisinde Azade İslamova’yı ziyaret ettim. Kapıdan içeri girdiğim andan itibaren, sade ama kararlı bir liderin vakur duruşuyla karşılaştım.

O yalnızca bir hak savunucusu değil; aynı zamanda geçmişin ilhamını geleceğe taşıyan bir ışık, Türk kadınının küresel vicdanı oldu. Konuşmamızda gözlerindeki parıltı, aldığı ödülün sadece bir plaket değil, yılların mücadelesinin tescili olduğunu haykırıyordu.

İslamova, “Bu ödül sadece bana değil, haklarını ifade edemeyen tüm kadınlara”

Gurur, heyecan ve mütevazılıkla dolu duygularını paylaşan İslamova’ya uzattığım mikrofonu şu sözlerle doldurdu

“Altın İnsan ödülünü şahsım adına değil, Özbekistan’dan Türkiye’ye, Kırgızistan’dan, Kazakistan’dan, Türkmenistan’dan,  Dağıstan’a Azerbaycan’a kadar yani Türk dünyasında her zorlukta dimdik duran Türk kadını adına aldım. Bu ödül, pasifleştirilmek istenen, görmezden gelinen ama asla geri adım atmayan tüm kadınların yüreğine dokunsun istiyorum. Bu ödül, tüm dernek hizmet gönüllüsü yönetim kadrosunun, üyelerimizin, çalışanlarımızın, Özbek kadınlarının ve Türk dünyasının ortak başarısıdır. Birlikte daha güçlüyüz.” dedi. Sadece hak konusunda değil eğitimden  istihdama kadar pek çok konuda kadına dokunan pamuk eller..

Bir Kadın Liderinin Nefes Kesen Başarısı

Azade İslamova, yıllardır sürdürdüğü adalet, eşitlik ve insan hakları mücadelesiyle sadece Özbekistan’da değil, tüm Türk coğrafyasında bir sembol haline geldi. Bu ödül, onun kararlı duruşunun ve emeklerinin en anlamlı taçlandırılışı oldu.

Bir Derneğin Çok Ötesinde, Mücadeleyle Yoğrulmuş Bir Misyon

Özbek Kadın Hakları Derneği yalnızca bir sivil toplum kuruluşu değil, aynı zamanda kültürel belleğin direniş noktası. Kadının sesi olmakla kalmayıp, Türk kadınının tarihsel rolünü bugüne taşıyan bu dernek, İslamova’nın liderliğinde uluslararası alanda da dikkat çeken çalışmalara imza atıyor.

Yürekten Tebrikler, Kadının Adı Bu Topraklarda Altın Harflerle Yazılıyor

Kendisine bir kez daha yürekten tebriklerimi sunuyorum. O, sadece Özbekistan’ın değil; Türkiye’nin, Türk dünyasının, insanlığın altın kalpli temsilcisi...

Bugün onunla aynı odada bulunmak, bir kadının inancının nasıl uluslara ilham verebileceğine tanıklık etmek gibiydi.

yilmazparlar@yahoo.com

14 Mayıs 2025 Çarşamba

Başarsoft Teknoloji Günleri-Yılmaz Parlar

  Başarsoft Teknoloji Günleri

Yapay Zeka ile Geleceği Şekillendirmek

13 Mayıs 2025 Salı günü Şişli Radisson Hotel’de düzenlenen ve gazeteci-yapımcı Çetin Ünsalan’ın etkileyici sunumuyla başlayan zirvede, Türkiye’nin coğrafi veri teknolojilerinde geldiği seviye gözler önüne serildi.



Türkiye teknoloji sahnesinde sessiz ama derinden devrim yapan şirketlerden biri var.

Başarsoft. 25 yıllık tecrübesini geleceğin teknolojileriyle harmanlayan bu vizyoner şirket, yalnızca bir yazılım üreticisi değil; aynı zamanda dijital dönüşümün mihenk taşlarından biri.

Yönetim Kurulu Başkanı Alim Küçükpehlivan önderliğinde, sadece Türkiye’de değil, global arenada da “coğrafi bilgi teknolojileri” alanında söz sahibi bir marka olma yolunda ilerliyor. İstanbul'da düzenlenen Başarsoft Teknoloji Günleri, bunun en net göstergesi oldu.

Zirvenin yıldızı ise şüphesiz Başarsoft’un kaptan köşkünde duran isim, Yönetim Kurulu Başkanı Alim Küçükpehlivan oldu. Yaptığı sunumda, şirketin yapay zekâyı kullanarak veri üretiminde 10 kat verimlilik sağladığını, artık günler süren işlemlerin bir günde tamamlandığını duyurdu.



Yapay Zeka ile Dijital Atılım:

Sokak sokak manuel veri toplamanın yerini, video ve fotoğraflardan yapay zeka analizleri aldı.

Uydu ve hava görüntüleriyle şehir gelişimi anlık takip ediliyor.

Tabela, çöp kutusu, park alanı gibi detaylar yapay zekâ ile otomatik tespit ediliyor.

Eskiden 5 günde toplanan veriler, artık 1 günde analiz ediliyor.

Türkiye’nin En Geniş Veri Altyapısı:

21 milyon kapı numaralı adres, 5 milyon işletme bilgisi, 500 farklı kategori,  200'den fazla sektöre hizmet veren altyapı.

Global Hedef: E-Turquality ile Dünya Sahnesine

Başarsoft, aldığı E-Turquality belgesi sayesinde artık küresel pazarlarda daha güçlü bir oyuncu olacak. Küçükpehlivan, “Türkiye'nin coğrafi bilgi sistemlerinde global marka olması için çalışıyoruz” diyerek hedefi net şekilde ortaya koydu.

Ve asıl büyük hedef;

2027’de 30. yılını kutlayacak olan Başarsoft, halka açılma planıyla Borsa İstanbul’a adım atacak.



Sosyal Sorumlulukta Liderlik: e-Prem Risk Uygulaması

Başarsoft, sadece ticari değil, toplumsal fayda odaklı projelere de imza atıyor. Ücretsiz sunduğu mobil uygulama sayesinde kullanıcılar, yaşadıkları binanın deprem riskini öğrenebiliyor. İstanbul ve Demre için özel versiyonları da bulunan bu sistem, milyonlarca insan için hayat kurtarıcı olabilir.

Çalışan Sağlığı Öncelikli

Küçükpehlivan, çalışanlarının sağlığına verdiği önemi de vurguladı. Sigara kullanımını bırakmaya teşvik eden programları, kurumsal sosyal sorumluluğun sadece dışa değil, içe de dönük olması gerektiğini gösteriyor.



PANEL 1 ; Coğrafi Verinin Yeni Çağı

Doç. Dr. Murat Levent Demircan moderatörlüğündeki ilk panelde, “Dijital Dünyada Tüketiciye Giden Yol” başlığı altında konum teknolojilerinin önemi masaya yatırıldı.
Pluxee Group, Tıkla Gelsin ve CarrefourSA yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen oturumda şu başlıklar öne çıktı:

 Başar MapService (BMS)

2.5D ve 3D harita görselleri, Kişiselleştirilmiş tema seçenekleri,

Günlük veri güncellemesi ile anlık doğruluk.

VRP Servisi ile Lojistikte Devrim

1500-2000 noktada  rota optimizasyonu, Tonaj ve kapasite bazlı dağıtım, Karbon salınımını azaltan rota önerileri.



112 Acil ve Ambulans Entegrasyonu:

5.000 ambulans Başarsoft altyapısı ile gerçek zamanlı izleniyor, Adres bulma sorunları minimuma iniyor.

Veriyle Tarih Okuması:

İstiklal ve Bağdat Caddesi’nde yıllar içinde yaşanan işletme dönüşümleri analiz edildi.

PANEL 2;  Müşteri Deneyimi ve Kültürel Dönüşüm

İkinci panelde dijitalleşmenin müşteri ve çalışan deneyimi üzerindeki etkileri konuşuldu. “Unified Commerce” kavramı çerçevesinde, çok kanallı kullanıcı etkileşimi ve veri analitiği gündeme geldi.

Yapay Zeka ve Davranış Tahmini:

Tüketicinin alışkanlıkları önceden öngörülüyor. Lokasyon bazlı içeriklerle kişiselleştirme sağlanıyor.



Çalışan Deneyimi ve Esneklik:

Yeni nesil dijital çalışanlar için esnek ve lokasyon bazlı sistemler, Dijital kuşakların (X, Y, Z) beklentileri tek platformda birleşiyor.

Başarsoft, sadece teknoloji üretmiyor; aynı zamanda dijital dönüşümde kültürel liderlik yapıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Alim Küçükpehlivan, teknoloji vizyonuyla, Türkiye’nin en değerli bilişim markalarından birini global sahneye taşıyor. Yapay zeka, veri analitiği ve coğrafi bilgi sistemlerini bir araya getiren bu strateji, Türkiye’nin dijital çağda akıllı veri ekonomisi oluşturmasında kilit rol oynuyor.

2027’de Borsa İstanbul’a adım atarken, Başarsoft’un ismini sadece bir şirket olarak değil, bir “teknoloji mirası” olarak da anacağız.

yilmazparlar@yahoo.com

 

9 Mayıs 2025 Cuma

BEE’O 12 Yaşında-Yılmaz Parlar

  

BEE’O 12 Yaşında

“Arı Varsa Hayat Var” Diyerek Sadece Ürün Değil, Umut da Üretiyor
Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Sürdürülebilirliği, bilimi ve toplumsal faydayı bir araya getirdik”

Arı ürünleri alanında Türkiye'nin öncü markası BEE’O, 12. kuruluş yıl dönümünü “Arı Varsa Hayat Var” temasıyla kutladı. Bilim, çevre ve sosyal sorumluluğun iç içe geçtiği bu özel etkinlikte, markanın kurucusu ve CEO’su Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı'nın konuşması dikkat çekti.

Etkinlikte ayrıca iklim bilimci Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da yer alarak arıların doğa ve iklimle olan hayati ilişkisini gözler önüne serdi.



Anne Çaresizliğinden Küresel Girişimciliğe

İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunu olan Dr. Samancı, konuşmasında girişimcilik serüvenini şu sözlerle özetledi:
“Her şey, bağışıklık sistemi zayıf olan oğlum için doğal ve etkili bir çözüm arayışımda başladı. Propolisin gücünü keşfettim ama Türkiye’de bu ürünü güvenle alabileceğiniz bir kaynak yoktu. Eksik olan neydi diye değil, eksik olanı nasıl tamamlarım diye düşündüm.”

Bu ihtiyaç, onu akademik bilgi ile saha tecrübesini birleştirerek İTÜ ARI Teknokent’te BEE’O’yu kurmaya yöneltti. TÜBİTAK destekli projelerle temelleri atılan girişim, bugün 30'dan fazla ülkeye ihracat yapan, uluslararası raflarda yer bulan bir markaya dönüştü.

“Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Altın Örneklerinden Biriyiz”

Dr. Samancı, üretim süreçlerinde bilimsel standartlara bağlı kalarak Türkiye’de bir ilki başardıklarını vurguladı:
“Dünyada geçerliliği olan ilk arı ürünleri sertifikasını alan firmayız. İzlenebilir üretim modelimiz sayesinde, tüketici ürünün hangi arıcıdan, hangi bölgeden geldiğini şeffaf biçimde görebiliyor. Bu, sadece bizim değil Türkiye’nin başarısıdır.”



Doğadan Gelen Gücü Bilimle Buluşturmak

BEE’O’nun ürün gamında propolis, arı sütü, polen ve ham bal gibi doğal ürünler yer alıyor. Bu ürünler, antiviral, antibakteriyel, antioksidan ve antikanserojen özellikleriyle bağışıklık sistemine katkı sağlıyor. Samancı, “Ürünlerimizi üretirken çocuklarımızın bile güvenle tüketebileceği saflıkta olmalarına özen gösteriyoruz” diyerek kalite konusundaki titizliklerini vurguladı.

Arıların Hayatla Bağlantısı, Bilimsel Bakış

Etkinlikte söz alan İTÜ Meteoroloji Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, arıların ekosistemle olan hassas ilişkisine dikkat çekti:
“Arılar, çevre değişikliklerine en hızlı tepki veren canlılar arasında. Bu nedenle iklim krizini izleyebileceğimiz birer biyolojik sensör gibiler. Onları korumak, iklimi korumaktır.”

Yangınlara Karşı Sessiz Kahramanlık

Son yıllarda yaşanan orman yangınlarında zarar gören arıcılara destek veren BEE’O, üç buçuk milyon arının açlıktan ölmesini önledi. Şirket, sadece ticari başarılarıyla değil, arıcılara sağladığı eğitim, malzeme ve ekipman desteğiyle de takdir topluyor. Samancı, “Bu destekler sayesinde ekosistemle birlikte üretim yapmayı sürdürüyoruz” dedi.



Doğa Dostu Ürünler ve Kampanyalar

BEE’O, sıfır atık belgeli tesislerinde %100 doğal içeriklerle çevre dostu üretim yapıyor. Özellikle non-nano mineral çinko ve Anadolu propolisi içeren doğal güneş kremi, zararlı kimyasal içermemesi ve doğaya duyarlı formülüyle dikkat çekti. “Bu Kovanda Araba Var” kampanyası ise hem müşteri memnuniyetine hem de çevreci farkındalığa katkı sağladı. Elektrikli araç gibi çevreci ödüllerle karbon ayak izine dikkat çekildi.

Kadın Gücü, Bilim ve Vizyon

Dr. Samancı’nın azmi, bilime olan bağlılığı ve sürdürülebilir üretim vizyonu; onu sadece başarılı bir girişimci değil, aynı zamanda sosyal bir lider konumuna taşıdı.

Türkiye’de kadın girişimciliği açısından da ilham kaynağı olan bu başarı hikâyesi, “arı varsa hayat var” cümlesinin sadece bir slogan değil, bir yaşam felsefesi olduğunu ortaya koydu.

yilmazparlar@yahoo.com

 

28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nden Tarihi Bir Oturum-Yılmaz Parlar

  

28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nden Tarihi Bir Oturum

 "Diyalogla Barışa" Cumhurbaşkanları Paneli Dünya Barışı İçin Umut Işığı Oldu.

28.Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin en dikkat çeken, en saygın ve tarihî oturumu hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanları Paneli oldu. Bu özel panel, hem içerdiği fikir zenginliğiyle hem de katılımcıların dünya barışına olan katkılarıyla adeta uluslararası diplomasinin nabzını tuttu.

Oturumun moderatörlüğünü ise, yıllardır barış ve diyalog için sayısız platform kuran, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver üstlendi. Bu kıymetli oturumda, dünya tarihine yön vermiş 11 eski cumhurbaşkanı barışın dilini bir kez daha güçlü bir şekilde dile getirdi.

"Dialogue of Global Leaders – Peaceful Solutions, Restoring Peace"

"Küresel Liderler Diyaloğu – Barışçıl Çözümler, Barışı Yeniden Tesis Etmek"

 


başlığıyla gerçekleştirilen panelin konuşmacıları arasında Türkiye 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Romanya Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Hırvatistan Cumhurbaşkanları Ivo Josipovic ve Stjepan Mesic, Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Dukanovic, Tunus Cumhurbaşkanı Moncef Marzouki, Moldova Cumhurbaşkanı Petru Lucinschi ve Çekya Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus yer aldı.



Abdullah Gül’den Çarpıcı Mesajlar,

"Savaş Öncesini Anlayabilmek, Barışın Anahtarıdır"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşması, oturumun adeta ortak vicdanı oldu. Gül, konuşmasında barışın maliyetinin hiçbir zaman savaşın getireceği yıkımlarla kıyaslanamayacağını vurgularken, insanlığın empati kurmadan savaşı önleyemeyeceğini dile getirdi. Şu çarpıcı sözleri, salondaki her dinleyicide derin izler bıraktı:



“Savaşlar başlamadan önce önlem almak; insanlık, vicdan ve medeniyet borcumuzdur. Aksi takdirde savaş, kolay bir çözüm gibi sunulur ve sonuç, nesiller boyu sürecek acılar olur.”

Gül ayrıca, savaş suçlarının cezasız kalmaması gerektiğini ve uluslararası adalet mekanizmalarının güçlendirilmesinin insanlığa olan saygının gereği olduğunu belirtti. Kültürün, liderliğin ve empati kurmanın, barışın temel direkleri olduğunu savundu.



Akkan Suver’den Zirveye Veda,

 “Gençlere Güveniyorum, Gelecek Ellerinde”

Oturumun sonunda duygusal bir kapanış konuşması yapan Marmara Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, yıllardır yürüttüğü barış mücadelesinin artık genç nesiller tarafından devralınacağına olan inancını paylaştı.



“Yirmi sekiz yıl önce çıktığımız bu yolda, barışa inanmış dostlarımızla birlikte yürüdük. Bugün bu emaneti, pırıl pırıl genç kardeşlerime güvenle teslim ediyorum. Geleceğin dünyasında savaş değil, barış konuşulsun istiyoruz.”



Suver, geçmişteki zirvelerde ödüller verilen önemli isimleri anarken, Türk dünyasının gururu Nobel Ödüllü Aziz Sancar’a verilen onur ödülünün bizzat Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından önerildiğini de paylaştı.



28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde barış, sadece konuşulmadı; hissedildi, hatırlandı ve umutla geleceğe taşındı. Cumhurbaşkanları Paneli, dünyaya barışın hâlâ mümkün olduğunu bir kez daha hatırlattı. Dr. Akkan Suver ve Marmara Vakfı, bu büyük organizasyonla sadece bölgesel değil, küresel anlamda diplomasi tarihine altın harflerle yazılacak bir sayfa açtı. Her yönüyle kusursuz, vizyoner ve ilham verici bir zirveye tanıklık ettik. Bu sadece bir oturum değil; insanlığın ortak vicdanıydı.

Zirve aile foto çekimiyle son buldu.

 

yilmazparlar@yahoo.com

 

3 Mayıs 2025 Cumartesi

Nefes Kesen Yarış 98. Gazi Koşusu-Yılmaz Parlar

  Nefes Kesen Yarış 98. Gazi Koşusu

İstanbul’un tarihi Veliefendi Hipodromu, 98. Gazi Koşusu'na ev sahipliği yaparken, at yarışı tutkunları için unutulmaz bir gün yaşandı. Türkiye'nin en prestijli at yarışı olan Gazi Koşusu, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleşti. Yarışın sonunda kazanan at ve jokeyi, zaferlerini büyük bir sevinçle kutladı.



Şampiyonun Hikayesi

98. Gazi Koşusu'nu kazanan at ve jokeyi, yarışın hemen ardından yapılan törenle ödüllerini aldı. Bu yılın şampiyonu, güçlü performansı ve stratejik koşusuyla dikkat çeken 'Dragon Flame' oldu. Jokeyi Akın Sözen ise, kusursuz yönetimiyle bu büyük zaferin mimarı oldu. Safkan At sahibi Emrah Agun, Kazanan ekibin sevinci ve duygusal anları, seyirciler tarafından büyük bir alkışla karşılandı.



Onurlu Konuklar; 1. Ordu Komutanı ve Garnizon Komutanı Ali Sivri ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Vali Davut Gül

Bu yılki Gazi Koşusu'na değer katan unsurlardan biri de ödül töreninde yer alan önemli isimlerdi. 1. Ordu Komutanı Garnizon Komutanı Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, etkinliğin onur konukları olarak ödülleri takdim ettiler.



Yarışı kazanan jokey Akın Sözen'in plaketini 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Ogeneral Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu takdim etti.

1. Ordu Komutanı Garnizon Komutanı Ali Sivri, güçlü liderliği ve saygın kişiliği ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir temsilcisidir. Kendisinin Gazi Koşusu'na katılımı, etkinliğin anlam ve önemini bir kat daha artırdı. Yarış sonunda kazanan ekibe ödüllerini takdim ederken, sergilediği nazik ve kararlı tavrı, tüm izleyicilerin takdirini topladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, şehrin gelişimine katkıları ve halkla kurduğu güçlü bağlarla bilinen bir liderdir. Gazi Koşusu'na verdiği destek ve etkinlikteki varlığı, İstanbul'un bu tarihi yarışa verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi. İmamoğlu'nun sıcak ve samimi yaklaşımı, etkinliğe katılan herkes tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.



Dragon Flame isimli safkanın sahibi Emrah Agun'a kupasını Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı Ebubekir Gizligider verdi



Tarihin İzinde Bir Koşu

Gazi Koşusu, ilk olarak 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk adına düzenlenmiş ve o günden bu yana Türk atçılığının en önemli etkinliği haline gelmiştir. Bu yılki yarışta, ülkenin dört bir yanından gelen en hızlı ve en yetenekli atlar yarıştı. Veliefendi Hipodromu'nun tarihi atmosferi, bu prestijli etkinliğe ev sahipliği yaparken, seyirciler unutulmaz anlara tanıklık etti.



Büyük Heyecan ve Kıyasıya Rekabet

Yarışa katılan atlar ve jokeyler, aylar süren hazırlıkların ardından, büyük ödül için piste çıktılar. Bu yılki Gazi Koşusu, sadece bir yarış değil, aynı zamanda atçılığın sanatı ve sporunun kutlandığı bir festival niteliğindeydi. Tribünleri dolduran binlerce seyirci, yarış boyunca büyük bir heyecan yaşadı ve her anı nefeslerini tutarak izledi.

22 safkan katıldığı, 2 bin 400 metre çim pistte koşulan yarışı Emrah Agun'un sahibi olduğu, Akın Sözen'in jokeyliğini yaptığı Dragon Flame isimli safkan, 2: 28: 36'lık derecesiyle kazandı. Jokey Akın Sözen kariyerinde ilk kez Gazi Koşusu'nu kazanmış oldu.



At Güzellik Yarışı düzenleyen organizatör İlginay Göksel ile Yarış hakkında söyleşi

Gazi Koşusu’nun bir diğer dikkat çeken tarafını, atların hızları kadar güzelliklerinin de ön plana çıktığı oldu.

At Güzellik Yarışı organizasyonu düzenleyen İlginay Göksel, yarışa katılan atların sadece hızlarıyla değil, aynı zamanda görkemli görünümleri ve zarafetleriyle de büyülediğini dile getirdi. Göksel, "Bu muhteşem atlar, sadece hızlarıyla değil, zarafetleri ve ihtişamlarıyla da göz kamaştırıyorlar. Her biri adeta bir sanat eseri gibi, hem güç hem de güzelliği aynı anda taşıyor" dedi.

Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleşen 98. Gazi Koşusu, at yarışı tutkunları için unutulmaz bir deneyim sundu. Bu prestijli yarış, sadece kazananlar için değil, tüm katılımcılar ve seyirciler için bir başarı hikayesi olarak hafızalarda yer etti.

yilmazparlar@yahoo.com

Göze Çarpan Standlar Interfresh Eurasia-Yılmaz Parlar

    Interfresh Eurasia 2025 İzmir’de Rekorlarla Açıldı Rakamlarla Interfresh Eurasia Katılım: 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyet...